4 Kasım 2010 Perşembe

Dın dın dınn!

Ya senin sıkıntın bana geçiyor, ya da havada bir problem var.

Onların hikâyesi nasıl olursa olsun, bilmek istediğimiz şekilde aklımızda kalıyor. Petrol yeşili ceketli kadın hakkında anlattıklarıma inanıyorsun, çünkü ben de inanıyorum. Artık bir önemi yok onun gerçek hayatının. Konuştuğumuz anda çoktan geride bıraktı yaşanmışlığını. Yarım yamalak Türkçesiyle bir yalanın peşine düştü. "Ama Allah baba sevmiyor içkiyi, öyle değil mi?" deyip şarap şişesini kafasına dikerken, biz ceket yakasındaki lekenin gizemini çözdük. Önemi yok artık havanın kasvetinin. 

Kadına bakarken anlayamamışız saatlerce. 
Ayakkabımızın ipleri çapraz bağlanmış birbirine
Kötü bir şakaya ortak edileceğiz besbelli.

1 yorum:

  1. Canıım. uzun zamandır okumamışım notlarını. yalnız şunu yazmzk istiyorum: ne zede olursan ol, hayatını hiçkimseyi kaybetme korkusuyla yaşama... gene sen, kaybolma korkusu olmadan şehirlerde turlayarak geçir hayatını. Bırak başkaları seni kaybetme korkusu ile yaşasın... SADECE ve SADECE SEVDİĞİ İÇİN...

    YanıtlaSil