11 Aralık 2012 Salı

Pediatrik Cerrahi


Adam kadına bakıp: Dünya ile arama buzlu cam girdi, dedi.
Kadın duymuyor. Kadın, bir nevi haber spikeri radyonun ara kablosunda.
Adam kadına bakıp: Sarımsaklı mayonezden çok sevmek isterdim seni, dedi.
Kadın tatmıyor. Kadın, bitki özlü diş macunu izi misafir banyosunda.
 

Her sabah evler birbirine giriyor. Her sabah deprem, bir kamyon kasasında. Her sabah fazla soğuk. Fazlası üşütmüyor.
 

Adam çocukluğunu paçasında sürüyor. Paçası katlı, parmak izi duruyor kat yerinde annesinin.
Öylece kaldığında adam, evler birbirine giriyor. Her sabah bir deprem on yaşını çağırıyor.
Ev dediğinde Emine Teyze'nin evi; bilgisayar dediğinde eski matbaa bilgisayarı geliyor hala. Bir ağaç. Öyle bir ağaç ki; kökü tüyler içinde, olmuş denen şeftalilerin.
 

Şimdi ben bu anahtarlıkları ne yapacağım, hangi çekmecede unutacağım tribişonları? Eklemeyi bıraktım da ucu ucuna akordeonları. Ne yapacağım rüzgar gülünün düşen sol anahtarını?

Adam kadına bakıp: Biraz özleseydim bari birazcık, dedi.
Kadın aldırmıyor. Kadın, bir böğürtlen çalısı dirsek kanatan kış ortasında.

Fazlası üşütmüyor.