28 Ocak 2014 Salı

mişista

Şimdi bir şey söyleyeceğim. Ama lütfen inanın, katiyen şaka değil.

Sokaklarda yürürken ışığı yanık ve evin eşyasından bir kaçını yüklenmiş pencerelere, o dantel perdeli, genelde mutfaktan nefes veren, o önündeki küllüklerden içerdeki aspiratöre kadar ince bir yol gösteren pencerelere baktığımda...

Bir de insan ellerine. Gerçekten büyümüş insan ellerine. Büyümüş ama; giydiği gömleğin, pantolonun kolunda ve paçasında çocukluğunu taşıyan. İşte onların ellerine baktığımda, ve düşündüğümde çocuktu diye.

Öyle biraz uzun bakarsam işte bu ikisine. Nefessiz kalıyorum. Soğruluyorum.
Bu halin adına "belirtisiz geçmiş zaman" desinler. Gerçekten bilenler.

5 yorum:

  1. yeterince dikkatli bakarsan ve dinlersen hikayelerini, miş'likten kurtarır, kıyısından köşesinden tutunursun o evin perdelerine, ışığına, ellerin çizgilerine, kokularına :)

    YanıtlaSil
  2. :) tabi. ama çok bakarsam nefessiz de kalabilirim, korkum bu.

    YanıtlaSil
  3. nasıl bir şey anımsatıyo sana bu manzara gerçekten merak ettim :)

    YanıtlaSil
  4. bir şey anımsatmıyor ki. garip bir gerçeklik hissi sadece

    YanıtlaSil
  5. dediğin gibi his bu sonuçta anlatılmaz yaşanır ama hakikaten o hissi yaşayamayan biri olarak merak ediyorum şahsen o anlarda deneyimlediğin şeyi :)

    YanıtlaSil