6 Mart 2017 Pazartesi

Gözdağı

Eğer biraz daha gelmezseniz; korkarım hepinizi unutacağım. O gökyüzü tasavvurlarının hepsi bir yana dağılmış olacak çünkü, unutacağım. Ezilmiş ekmekleri, mini delik yuvaları, ıslak kızıl dalları ve dikenini koca beyaz güllerin. Dalına doğru kızıllaşır o da, sivrildikçe yeşil. Tam ucu saydam gibidir, en acısı orası, yok gibidir.

Unutmaktan korkuyorum, ahşabını tavanın, duvardaki badanayı, sobanın yanışını. Kuzunun neşesini, yere yakın yaprakların toprağa karışmasını bitmez yağmurdan sonra. Çamura batışını meyve çekirdeklerinin. Örümcek ağlarını, üzerindeki damlacıkları. Üzümlerin yavrusunu, böceklerin sırtını, kanadını kelebeğin. Uykusunu köpeğin, uykusunda gülümsemesini. Ağaçların tepesini, yaralarımı saydığımı, hiç canımın yanmadığını, suyun akışını, yalancı gökkuşağını, gerçeğini, yavruağzını, yavruların ağzını. Gecenin kokusunu, sabahın ışığını, dağların sarısını, ateş böceklerini, sevmeyi, sevip durmayı öyle... ("Aman neyse" derler burda iç çekmeye alışmışlar)

Eğer biraz daha gelmezseniz, korkarım hepinizi unutacağım.
Tomer Ifrah, Moskova metrosunda çekmiş


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder