15 Mart 2012 Perşembe

Susturucu Kiriş Çatalı

Bir cinayetin iki kahramanı olur. Haleti ruhiyene cevaben.
Adamın rüyasında kocaman bir sahne vardı. Işıkta morun tonları, sahnede balerinler... Kadına optik zoom, dudağında kırmızı ruj. Orkestra boşluğu vardı, kadın oraya düşüp duruyor, yok düşmüyor balerin o. Kadın oraya nazikçe konuyor...  Kuyruklu piyanoya, siyah tuşlara, parmak uçlarıyla... diyez, bemol..  Hünerli ellerdeki yoyo gibi.
Tekrar sahneye geliyor, ahenge takriben. Adam rüyada yalan atmanın uğur kaçırdığına inanıyor orta sondan beri.
Adamın rüyasında kocaman bir hastane. Kadınlar birbirlerinin çocuklarını doğuruyor. İç içe geçen kutular gibi. Matruşka gibi. Herkes kendi çocuğunu bulup oradan çıkıyor el ele. Kutu kutu pense..
Rüyasında kocaman bir balon Kapadokya'da. Bir yerden güzel kokular geliyor, güzel bilekler dönüyor balonun etrafında, adamın başı dönüyor, yontulmadan boynuna konan başı öylesine. Öylesine.. önüne bakıyor adam, manzara bitmeden bi atlasam sa sam.. Rüzgarın yontmadığı başı kokularla darmadağın boynunda. Korkudan.
Bir cinayetin iki kahramanı olur. Yüzlerce cinayetin tek kahramanı olur bazen.
Sırtına ani bir darbe, kendine geldi adam. Yüzüstü, kocaman bir çiçek tarlasında, dönemiyor arkasına da. Öyle ya, geçmiş zaman suçlarına susturucu takmış olmalılar. Yoksa uykum tavşan uykusu..
 Zıplıyor tavşanın biri sarı çiçeklerin arasında, minik kırmızı dudağına optik zoom....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder