29 Şubat 2024 Perşembe

ayakkabılarını çıkarıp kenara koymuş
atlamadan önce
intihar etmek için 
şelalenin üzerinden.

26 Şubat 2024 Pazartesi

Sevdiğim bluzun tiftiklendiğini anlayınca
onu daha az yıkamaya başladım.
Tersten.
Hassas çamaşırlar sekmesinde.
Beni bırakmasın diye.
Eskiye dönmeyeceğini bilerek.
İnsan ilişkilerinde de böyle mi oluyor?

18 Şubat 2024 Pazar

bir dakika

Dış kapıdan çıktım. Sokağa adım atınca Gizli Yüz'ü biraz düşündüm. Bu filmleri böyle anlaşılmaz ve soğuk yapan şeyler nedir? Yönetmenin kendisi ile olan mesafesi nedir acaba... Aklıma Gülgün Hanım'ın "Zuhal Olcay soğuk birisi" deyişi geldi. "Şarkılarını severim ama." Şarkılarını düşündüm. "Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf.." Şarkı aklımdan geçiyor ben sokağı dönüyorum. Yukarıdaki her şeyin oluş süresi 15 saniye
Çaprazımda, kaldırımdaki çınar ağacının arkasından belli belirsiz görünen bir kadın. Sol eliyle telefonu tutmuş, sağ elini sallayarak anlatıyor. Gözden kayboldu. Ağacı geçiyorum. Kadın tekrar beliriyor. Telefonu duvarın çıkıntısına bırakmış, karşısında duruyor. Bir şeyler anlatmayı iki eli ile sürdürüyor. İşaret dili. Fazla bakmıyorum. Geçiyorum. Geçerken yanımdan, göz ucu ile bana baktığını hissediyorum. O an körlük ve sağırlık zihnimde birbirine karışıyor. İşaret dili iki eli kullandırıyor. Telefonla konuşmak zor oluyor bu yüzden diye düşünüyorum. Bunu ilk kez fark ediyorum. Eskiden nasıldı peki?
Yukarıdakiler 15 saniye
İnsanın zihnindeki düşüncelerin geçişi, rüyaların geçişi ile yarışabilir mi?
"Tanıdık bir huzur aradım" Şarkı içimde devam ediyor, Zuhal Olcay'ın yüzü gözümün önüne geliyor. Evet bu onun şarkısı değil. Asıl kadının adı ise aklıma gelmiyor. Ben Zuhal Olcay'ın şarkılarını galiba bilmiyorum. Ömer Kavur'un da bunun dışında bir filmini izlememiş olabilirim. Anayurt Oteli'ni izledim onun muydu? Hakkındaki o belgeseli gördüğümde fakat, onunla benim aramda bir yakınlık olduğunu hissetmiştim. Bundan şimdi pek emin olamıyorum. Bari Yusuf ile Kenan'ı izleyeyim diye düşünüyorum. Yokuşun başına geliyorum, çantamı omzumdan alıp çapraz asıyorum. 15 saniye
Pazar günü buralara birçok farklı kişi geliyor, insan daha da yabancılaşıyor. Pera'dayım. Kaldırımda geçebileceğim bir yer bulamıyorum. "Anladım ki hiç kimse fikrime huzur değil." Sözleri nasıl derinlikliymiş diye geçiriyorum aklımdan. Şarkıyı ilk defa böylesine anlıyorum. Özlüyorum.. Olur da belki sokakta karşıma çıkarsın diye, bir kez de arkama dönüp bakıyorum.

16 Şubat 2024 Cuma

"iyi bir hıristiyan olabilir" diyorum yönetmen için. bu ne demek, ne kadar saçma.
evet ı ile diyorum üstelik. hıristiyanlığı bildiğim yetmiyor, ı'sı kalıyor.

İyi bir Hristiyan. Lars von Trier. 

Sonra Google'layacağız bazı şeyleri, kendimize ayrıldığımızda:
"Lars von Trier dindar mı?" diye. 
lars von trier christian nokta.

Lars von Trier: “I am an atheist. I have to be a good person.”

Herkes bu günlerde Melankoli filminden bahsediyor tekrar. Acaba bu nedir.

12 Şubat 2024 Pazartesi

akşamüzeri uyumuşum
o kısacık zamanda
kaparken gözümü aydınlıktı
gözümü açtım kapkaranlık

6 Şubat 2024 Salı

yarım kalanın aslında bitmiş olmaklığı
içimde kuş tedirginliği
her geçen gün besleniyor
günler avcuma kuş yüreği