23 Mart 2021 Salı

Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi - An Unknown Place- Mart 2021 

Hayatı seviyorlar. Büyük bir tutkuyla hem de. Yaşama bağlılar, şöyle sanki görünmeyen çelik halatlarla. Ölmüş yahut henüz buradaki insanlara hayran oluyorlar. Onların yaptıklarına dikkat kesiliyorlar. Veyahut nefret ediyorlar onlardan. Büyük bir tutkuyla hem de. Kendileri insan değillermiş gibi. Yaradan'a inanmıyorlar. Öyle oluşa inanıyorlar. Aslında hiçbir şeye inanmıyorlar. İnsana ve eşyaya tutkunlar. Bir de güzel yiyeceğe. Çağdaş sanata ve de...

7 Mart 2021 Pazar

vişne şekeri

Bazı şeyler birden bire bitiyor. Biteceğine dair hiçbir zaman hiçbir emare göstermeyen o yaşam kesitleri...

Öylesine bir zamanda, ılık bir akşam vakti, saat 8-9 sularında, neşe içindeki konservatuar öğrencilerinin şehrin umulmadık bir yerinden otobüse binişleri bitiyor mesela. Yol boyunca coşup duran o serkeşlik, alelacele ses dalgalanmaları bitiyor. 

Bir adamın -yahut kadın- 35'lerini henüz geçmiş, evine yaş pasta götürmesi bitiyor mesela. Pastayı tutan elinden sağ yanağına yayılan gülümsemesi bitiyor. Her sallantıda insanı tedirgin eden o ince karton kutunun naylon kurdele ile bağlanması ve kıvrılması ucunun. 
Vişneli çikolata tadı, bitiyor.

Ankara'da bir belediye otobüsünde olmak artık, orada olmamaktan farklı değil. Biteceğine dair hiçbir zaman hiçbir emare vermeyen o yaşam kesitleri, sis içindeki duraklarda boğazıma dizilip kalıyor öyle. Ürperiyorum.

Akraba büyüklerinin evlerinden birinde, misafir için iyice ısıtılmış o salonda, yıllara yayılmış sözlerin ucu gibi yankılanan konuşmalar, onlara karışan gülüşler, türk kahvesinin kar soğuğuna eklenen kokusu bitiyor.

Elmaları soyarken aynı anda kuzulardan veyahut artık çok uzakta olan bir kuzenden-kimilerinin yeğeni- bahsedilen o mutlu Pazar günleri bitiyor.

Halı desenlerine ne çok bakar insan böyle günlerde...
Göz pınarlarımda birikiyor kırmızı - mavi tiftikler. Çekiniyorum.