"...İşte; büyümenin zevki tekrarda kendini soyutluyor bir tek. Yaş aldıkça neyi sevdiğini anlıyor insan. Neyi devamlı yapabileceğini. Hangi aynılıktan sonsuz haz alabileceğini. O en sevdiği yemeği; o en sevdiği blimem nerede yiyip, hangi yıllar evvelki şarkıyı bu akşam da dinleyeceğini. Hangi film sahnesinde yüz bininci mutluluğunu canlandıracağını. Onların üzerine gidiyor. Olgunluk bu. Bir nevi 'tat doygunluğu.'"
Tüm o sözlerinin ardından şöyle devam etti adam:
"Bunların yanında; sana yalanlar söylediğim ise doğru. Kendim; olan ve olmayan hakkında. Doğru. Geçmişimi değiştirmeye uğraşıyorum çünkü. Sonrasına, geçmişimi değiştirerek devam edebilirim bir tek.."
"Ah, ulu korkuluk" dedim.
"Sana tapışım sıradandır. Tapınışım, eğer zamana yayılırsa beşeriyetim; elbette tükenecektir. Yokmuşsun gibi davranamam şimdi."
Tüm o sözlerinin ardından şöyle devam etti adam:
"Bunların yanında; sana yalanlar söylediğim ise doğru. Kendim; olan ve olmayan hakkında. Doğru. Geçmişimi değiştirmeye uğraşıyorum çünkü. Sonrasına, geçmişimi değiştirerek devam edebilirim bir tek.."
"Ah, ulu korkuluk" dedim.
"Sana tapışım sıradandır. Tapınışım, eğer zamana yayılırsa beşeriyetim; elbette tükenecektir. Yokmuşsun gibi davranamam şimdi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder