20 Kasım 2024 Çarşamba

neşeli hikayeler yazın diyorlar
neşeli hikayeler yazın
balkanlarda yazıyorlardı
onlar da güzel zamanlar.
geçirmemişlerdi.

 geçer 
anlamıyorum
geçer
anlamıyorum
geçer
anlamıyorum
geçer
anlamıyorum

kış geliyor 
bir paltom var
gogol'e godot diyesim geliyor bazen
bildiğim her şey lisede kalmış
bir erkek olsam
genç kadınlara
bildiklerimle hala hava atabildiğimi sanırdım
geceleri elim bir yerlerimde uykuya dalardım
kadının yenilgisi ölmeden oluyor.
otuzbeş.
dünyanın sonundayım sanki.
bana boş boş konuşun.
lütfen.
ben dinleyeyim.
kendimi
bir yabani armudun altında. hayal. edeyim.

planck uzunluğu teorik olarak evrendeki en küçük mesafe. o kadar küçük ki onu ölçebilecek bir araç yok

bir
iki
üçüncüde uyduracak bir şeyimiz kalmayacak
birazdan kusabiliriz ve hepsini sen ödüyorsun
ellerimi büzüştürüyorum montumun kenarından
parmaklarımın arasında sert pamuklu
ben bu halimi biliyorum
güvende hissettiğim bir yere gitsem iyi olacak
orası neresi bilmiyorum
Tanrım bu evren kocamandıysa
Onu nolur bana yakın tut

kimseyi görmeyeyim diye
neredeyse boğulacaktım iki kaldırım taşı arasındaki çizgide

17 Kasım 2024 Pazar

İnsan kendi duygusu ve dışarının görüntüsü arasında sıkışıp kalıyor. bir kayıtçı gibi. 
döne döne döne konuştular etrafımda. arkamdan gelen yeni bir ses vardı. yüzünü bilmiyorum. bakamadım. neden sonra dönmem gerekiyormuş gibi baktım. bu yüzü hatırlamıyorum. atlar da vardı orada. insanları görmeden önce atları görmüştüm. insanların yanına gittiğimde onlara atlardan bahsettim. onlar o atları biliyorlardı. bahsedecek başka bir şeyim yoktu. hala o atları düşünüyorum. 

16 Kasım 2024 Cumartesi

 


Trenler bir yerlere gidiyor hala
İnsanlar yolları yürüyorlar
Saçlarımı toplayıp duruyorum
ve dökülüyorlar