3 Mayıs 2021 Pazartesi

Nisan Günlükleri, 12 Nisan, Kayaköy

 Burada bir süre dinlendim. Ben de gideceğim ben de. Aslında ait olduğum o yere.

Hayat dinginleşiyor. Ruhum dinginleşiyor. Tozum bile kalmayacak, bu taşların üzerinde.

Yol boyunca yürüyorum. Ayaklarıma kara sular inene dek. Yol bitmeden dönemeyecek gibi oluyorum. Yol bitmiyor.

Karşımda bir kilise. Cemaati çoktan gitmiş. Burası terk edilmiş bir yer değil. Sadece sahipleri artık burada değiller ve sahipleri olacak birileri artık yok..
Taşların üzerinde dinlendim. Karıncaların yollarına baktım. Uzun yol boyu yürürken, o mezarlığın yanında gördüğüm eski bir camiye girdim, yer yer ahşap. Kimse yoktu içeride. İmamın duvardaki çiviye astığı havluya baktım. Bir saat vardı duvarda, tıkırtıları çocukluğumdaki duvar saatinin tıkırtıları.

Kilisenin üzerinde bir ağaç yetişmiş. 
Her şey bizim üzerimizde ve her şey bize onulmaz bir şefkat gösteriyor. Buna kuşlar da dahil.
Ben şu taşın üzerinde kalsam, öyle yüzyıllar boyunca. Sanki hep kalmışım gibi, buradaymışım gibi. Onunla bir olmam ne kadar sürer? Kabartısından belli olan o iki canlı fosiller gibi. Sanki ben hep burada kalmışım.

Başkasının eskisini kullanmaktan çekindiğim gibi çekiniyorum başkasının eskisine göz süzmekten. Ama bu taşlar.. Hep var olacaklar. Kıyamete kadar. Kucağında öyle ben. Çok iyi hissediyorum. 

Ben artık çok iyiyim dedim anneme telefonda. "Anne, ben artık çok iyiyim."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder