11 Şubat 2023 Cumartesi

Dirim Çığlığı

Sayfa 99. Zaman öğlen oldu. Narla İncire Gazel. Bilge Karasu bana iyi geliyor.. Yazlık yerlerde kışın varolunca gelen o gıcırtılarda. Her şeyde, her şeyde.. Kasiyer kadında. Salıncakların hepsi artık onun olan çocukta..
Buralarda böyle kalmak, nasıl ağız sulandıran bir hüzün bu.. Çok zaman geçmiş de kavuşmuşuz. Artık kimse kendisi değil fakat unutmamış gibi yaşanan hiçbir şeyi.
Rüzgar dinmedi ama Güneş belirdi. Bir adam, olduğum kahvede sürekli telefonla konuşup duruyor. Öylesine muhabbetler ediyor hep bir başkaları ile. Yüzünü görmesem, Akın konuşuyor derdim. Kelimelerin bazılarını dilinin altında yuvarlarken çıkarmayı unutuyor 
-harflerin- çatapata. Onun da zihni dilinden önce gitmek istiyor varacağı yere. Ses tonu ise tastamam aynı. Böyle bir şey nasıl olabiliyor? Akın olsaydı. Sanırım şimdi sadece onunla konuşmayı isterdim. Böyle zamanlarda bazı dış sesleri duymak ve insanların gülüşleri beni öfkelendiriyor. Fakat olabildiğince kibar davranıyoruz birbirimize. Hayattayız diye şükran duyduğumuzdan mı? O dolayısı ile kendimizin de.. Bilmiyorum. Kulaklığımı taktım, şimdi güzel akıyor. Denizin bir parçasını görünce bir de. Filmimi ne yapacağım? ve nereye varacak hayatım benim? Taşların şekli doğrultusunda akarken inip kalkan nehirler üzerinde salınan o hafif şeyler gibi. Bu bir koca kuru yaprak bazen -sanki oraya bilerek kondurulmuş- bazen öyle saydam gibi bir kumaş parçası bu, kumaş yok inip kalkarken dolayısı ile -ama şekline zeval gelmeden- Üstelik zevk alarak onun uhdesinde olmayan bu heyecanlı seyirden. Suyun üzerinde ine çıka.. İlerleyecek. Hayatım bu benim. Bir yazgı bu, anlamadan çok evvel yazılmış olan.. Üst üste sigara yakıyorum. Mola yerinde aldığım Tekirdağ hatırası çakmağımla. Tutkuyla bağlandığım, her an bırakamadığım için kendimi yonttuğum şeylerden biri. Uzun ömürlüsü. ve zaman geçtikçe dirayetimi bana hüzünle sorgulatan bir iki şey daha.. Her yakışımda hepsi birden beliriyor..
Buraya alışkın olanlar, dışarıdaki savruk rüzgarı çıplak karşılıyorlar. Benim cesaretim yok. Teçhizatlıyım fakat, çıkamıyorum dışarıya..
Buradan kalkacağım fakat birazdan. Kendimi, bu kahve içinde dört tarafı camdan fanustan gördüğüm o debdebeli rüzgarın geçtiği sokağa bırakacağım.
Sonra ne yapacağıma dair ise, hiçbir fikrim yok.


Burhaniye İskele, Şubat, 23




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder